Welcome to Our Website

Mustafa Sarıgül: “Doymayan Fakirler Değil, Doymayan Zenginler ve Adeletsiz Vergi Sistemi”

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) “Gelirde adalet, vergide adalet” için İstanbul’dan Ankara’ya yaptığı yürüyüş beşinci gününde tamamlandı. Ulus’taki mitinge destek veren CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, “Türkiye’de problem zenginlerde. Zenginleri doyurursak, fakirler doyar. Doymayan fakirler değil, doymayan zenginler ve adaletsiz vergi sistemi” dedi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Vedat Bulut ise, “halka sağlık eşit, nitelikli bir şekilde ulaştırılamıyor. Parası olana sağlık var, parası olmayana sağlığın olmadığı bir ülkeyi istemiyoruz. Halkın sağlığı için en uygun şekilde yapılandırılacak sağlık politikalarını savunuyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

DİSK’in ‘Gelirde adalet, vergide adalet’ sloganıyla pazartesi gününden beri İstanbul’dan Ankara’ya yaptığı yürüyüş 5. Gününde tamamlandı. Yürüyüş, Ankara Ulus Meydanı’nda öğlen saatlerinde düzenlenen mitingle sona erdi. Mitinge CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Genel Başkan Yardımcıları Yalçın Karatepe ve Gamze Taşcıer, CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol ile milletvekilleri ve DİSK üyeleri katıldı.

Miting öncesi ANKA Haber Ajansı’na CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül değerlendirmede bulundu:

“TÜRKİYE’DE PROBLEM İŞÇİLER DE DEĞİL, TÜRKİYE’DE PROBLEM FAKİRLERDE DEĞİL. TÜRKİYE’DE PROBLEM ZENGİNLERDE”

“Uzun yıllar belediye başkanlığı yaptım. Belediye başkanlığı yaptığım süre içerisinde özellikle taşeron işçilerin tamamını kadroya aldım, özellikle de işçi sınıfının örgütlü mücadelesine her zaman destek verdim. Uzun yıllar DİSK Genel İş Sendikası ile toplu sözleşmeler yaptım. Alın teri ve emeği korursak, üretimi koruruz. Burada en büyük arzumuz şu, üretimi artırmalıyız, alın teri emeğinin hakkının almalı. Türkiye’de problem işçiler de değil, Türkiye’de problem fakirlerde değil. Türkiye’de problem zenginlerde. Zenginleri doyurursak, fakirler doyar. Doymayan fakirler değil, doymayan zenginler ve adeletsiz vergi sistemi. Bir gecede Ahmet’in Mehmet’in vergileri siliniyor ama işçiye, zama sıra geldiği zaman alın teri ve emeğe sıra geldiği zaman ne diyoruz? Enflasyon artar. Peki binlerce vergiyi bir gecede silerken enflasyon artmıyor ama alın teri ve emeğinin hakkını istediği zaman enflasyon artıyor. Gerçekten vergide adalet hepimize lazım. Üretimi artırmak için, alın teri ve emeğin mutlu olması lazım.

Alın teri ve emek mutlu değilse üretim artmaz. Fabrikalarda alın teri var, sanayi de alınteri var ve bugün direksiyonlarda alın teri var. Alın teri üretimin artması ile eş değerdir. O nedenle vergide adalet isteyen alın teri ve emek sahiplerine destek vermek için Ulus’tayım. Her zaman da Ulus’ta olmayada devam edeceğim.”

“HALKA SAĞLIK EŞİT, NİTELİKLİ BİR ŞEKİLDE ULAŞTIRILAMIYOR”

TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut ise şu değerlendirmede bulundu:

“Orta vadeli ve kalkınma planı bugün açıklandı. Bu emekçiyi ezen ama üç beş kişiyi zenginleştiren bir proje. İktidar sermayenin sesi olmaya devam ediyor ve emekçileri eziyor. Bugün eczanelerimizde beş ilacın ikisini almasak olur mu diyen yurttaşlarımız ile dolu. Artık sağlık masraflarını karşılayamıyorlar ve halka sağlık eşit, nitelikli bir şekilde ulaştırılamıyor. Parası olana sağlık var, parası olmayana sağlığın olmadığı bir ülkeyi istemiyoruz. Halkın sağlığı için en uygun şekilde yapılandırılacak sağlık politikalarını savunuyoruz. O yüzden bugün işçilerimiz ile birlikte buradayız, onların haklı mücadelesini destekliyoruz.”

“EMEKLİLERİN EN DÜŞÜK ÜCRETLERİNİ ASGARİ ÜCRET SEVİYESİNE ÇIKARMALARI VE ASGARİ ÜCRETİN DE AÇLIK SINIRI ÜZERİNE ÇIKARILMASINI ACİLEN TALEP EDİYORUZ”

DİSK Emekli Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz ise şunları dedi:

“Türkiye’de emeklilerin, asgari ücretlilerin, yoksul halktan alınan vergilerin nerelere harcandığını, nerelerde kullandığını herkesçe malum. Bizlerden kestikleri vergileri maalesef üç beş sermayadera peşkeş çekmekten vazgeçmiyor bu iktidar. Dolayısıyla sesimizi daha yüksek, daha gür şekilde duyurmamız gerekiyor. Düşünün ki; yoksulluk sınırı 45 bin TL’ye, açlık sınırı 15 bin TL’ye dayanmış durumda. Emeklilerin 7 bin 500 TL ile hazine yardımı ile tamamlanabiliyor olması, emeklileri de yok saymaktan öteye gitmiyor. Bu anlamı ile biz, DİSK Emekli Sen olarak bugün burada emeklilerin sorunlarını da dile getiren basın açıklamasına kitlesel bir katılım sağlayacağız.

Bizim iktidara çağrımız şudur; emeklilerin en düşük ücretlerini asgari ücret seviyesine çıkarmaları ve asgari ücretin de açlık sınırı üzerine çıkarılmasını acilen talep ediyoruz. Geldiğimiz noktada gençlerimiz, her gün bir öğrencimiz eekonomik sıkıntılar yüzünden intihar etmeye başladı. Neresinden tutarsanız tutun iktidar; emeklileri, yoksulları, emekçileri, kadınları yok saymaya devam ediyor. Biz buna sessiz kalmayacağız. Bugünün önemi, gerçekten çok büyük.

10 Aralık’ta Ankara’da Anıtpark’ta Türkiye’deki tüm emeklilerin buluşacağı, sorunları dile getireceğimiz kitlesel bir miting düzenleyeceğiz. Orada da yine emeklilerin sorunlarını, sıkıntılarını kamupoyu ile paylaşacağız. Tüm yurttaşlarımızı o gün meydanlarda sesimizi yükseltmeye davet ediyorum.”

“İŞÇİ SINIFI GÜN GEÇTİKÇE EKONOMİK VE YOKSULLUK SINIRLARININ ALTINDA KALDI”

DİSK Genel İş Sendikası üyesi Devrim İbiş de şu açıklamayı yaptı:

“Biz işçiler olarak vergide gerçekten adalet istiyoruz. Bu asgari ücretteki ve özel sektördeki arkadaşlarımızı, işçi sınıfının tümünü kaplamasını istiyoruz. Bugünkü mücadelemizle en azından bir kamuoyu oluşturacağız ve ses getireceğiz. İşçi sınıfı gün geçtikçe ekonomik ve yoksulluk sınırlarının altında kaldı. Şu anki gerçek enflasyon rakamlarını TÜİK açıklamıyor. İşçi sınıfı çok mağdur. Ezilmeye mahkum olduk, bu 21 yılın getirdiği de Cumhurbaşkanının işçi sınıfına bakış açısıyla da alakalı, emeğe bakış açısı ile de alakalı. Sayın Özel’in buraya gelmesiyle de bir nevi işçi sınıfına da bakış açısıdır. Ben bugün burada gerçekten güzel bir sonuç alacağımızı düşünüyorum.”

“CUMHURİYET DEVRİMLERİNİN YAŞATILMASI ADINA ÜZERİMİZE DÜŞEN BÜTÜN GÖREVİ YERİNE GETİRECEĞİZ”

DİSK Emekli Sen üyesi Seyfettin Çelik ise şunları dedi:

“Demokrasinin olmadığı ülkelerde dikta ne diyorsa o oluyor. Bizde de onu yapamak istiyorlar. Ülkede ‘yargı krizi’ diye ifade edilen ama özünde devlet krizi olan konuda iki şey söylemek istiyorum. Bütün emekçiler, alın teri ile geçinen namuslu yurttaşlar bu konuda anayasal düzenden yana tavır almak zorundalar. Emekçiler arasında yapılan ayrım ve kayırmacılıktan dolayı kamuoyunda AKP iktidarına bir tepki var. Bu tepkiyi kırabilmek adına ülkemizde devlet krizi çıkarıldı. Biz sendika olarak bütün yurttaşlarımızın anayasal haklarını korumak adına, kendi geleceğimizi, hayatımızı riske ederek bugüne kadar mücadelemizi sürdürdük. Bundan sonra da Cumhuriyet devrimlerinin yaşatılması adına üzerimize düşen bütün görevi yerine getireceğiz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir